background

Dergiler

Meme kanseri riskini belirlemek ve kimlerin meme kanseri olma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koymak, meme kanseri için daha yakın takip esilmesi gereken grupları belirlemek çok önemlidir. Bu yüksek risk grupları toplumun diğer kesimlerinden farklı olarak takip edilmelidir ve bu kişilerin meme kanseri en erken döneminde yakalanması için yeni teknolojiler geliştirilmelidir. Meme kanseri riskini belirlemek için şu anda kullanılan doneler: Kişisel hikâye, aile hikâyesi, istatistiksel yöntemleri genetik incelemedir...

Hastaların periyodik muayenelerinde ek olarak yapılan mamografi kontrollerinde non-palpabl kitle ve mikrokalsifikasyon odaklarının tespiti ve bunların telle işaretlenerek eksize edilmesi sonucu erken evrede yakalanan meme karsikomlarındaki sayısal artış oldukça önemlidir.

Kliniğimizde Ocak 1999 ve Aralık 2001 arasında toplam 52 hastaya tel lokalizasyonu eşliğinde biyopsi yapılmıştır. Hastaların 23’ü 50 yaş altında ve 29’u da 50 yaş üzerindedir. Ortalama yaş 52,07 olarak bulundu. Mamografi sonucu, mikrokalsifikasyon odağı, şüpheli malign, mikrokalsifikasyonla birlikte şüpheli malign ve olası benign kitle saptanan hastalara genel anestezi altında tel lokalizasyonlu biyopsi uygulandı. Mikrokalsifikasyon odağı olan 13 hastanın 3’ünde (%23,07) şüpheli malign kitlesi olan 22 hastanın ikisinde (%9,09) ve mikrokalsifikasyonla birlikte şüpheli malign kitlesi olan 4 hastanın 1’inde (%25) malignite saptandı. Olası benign kitlelerde malignite saptanmamıştır. Tüm malign vakaların 4’ü 50 yaş üstündeki hastalardır. Malign hastalarda metastatik lenf nodu saptanmadı.

Mammografi ile tesbit edilen ve malignite lehinde özellikler taşıyan kitlelere tel lokalizasyon biyopsi yapılmasının, meme karsinomlarını erken evrede yakalamak için uygun bir yöntem olduğu düşünülmektedir...(Dr. Osman Kurukahvecioğlu, Dr. Bülent Salman, Dr. İlker Pala, Dr. Ercüment H. Tekin, Dr. Erhan Onuk )

Vücudunuzda bir takım oyunlar oynanıyor ve sizden habersiz, içinizde bir şeyler çoğalıyor, bir şeyler değişiyor olabilir. Bunun göğsünüzde bir yerde olma ihtimali var. Bu değişimin adı “Meme Kanseri”... Ancak erken tanı ve tedavi ile hayatınızı hiç etkilemeyebilir...

Hormon Replasman Tedavisi (HRT) senelerdir menapoz semptomlarının, postmenapozal osteporozisin ve koroner kalp hastalığının tedavisinde standart bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Ancak son on yılda fayda zarar oranının beklenenin aksine olduğunu gösteren çalışmalar yayınlandı. Hastalar da bu tedavinin yan etkilerinden duydukları endişeler nedeniyle hormon Replasman tedavisini kullanmayı bırakmaktadırlar. Hormon Replasman tedavisine başlamadan önce her hastanın kendine ait meme kanseri risk faktörleri incelenmeli ve sonuca göre HRT’nin fayda ve zararları hasta ile konuşulmalıdır.

Hormon Replasman Tedavisi menapozal semptomların tedavisinde tek yol değildir. RT kullanımı her hasta için risk ve faydaları araştırılarak kişiye özgü belirlenmelidir.

Meme adenomyoepitelyoması epitel ve myoepitel hücrelerin bifazik proliferasyonu ile karakterize nadir görülen tümöral bir lezyondur. Adenomyoepitelyomaların radyolojik olarak diğer neoplazilerden ayırt edilmesi zordur. Çoğunlukla benign özelliklere sahip olmakla beraber nadir de olsa malign transformasyona uğrayarak uzak metastaz yapabilir. Bu vaka takdiminde sağ memesinde kitle şikayeti ile başvuran 16 yaşındaki hasta sunulmaktadır. Fizik muayenede fibroadenom düşünülen hastanın ultrasonografik incelemesinde içinde 4 mm’lik kist olan 3 x 2 cm boyutunda solid kitle tespit edildi. Eksizyonel biyopsi yapılan hastanın patoloji sonucu adenomyoepitelyoma gelmiştir. Bu vaka literatürdeki en genç adenomyoepitelyoma olgusudur. Patolojik olarak tanı koymada zorluları olan bu lezyonun lokal ve uzak metastazı görülebileceği için geniş eksiyonla tedavisi önerilmektedir. (Tonguç Utku Yılmaz, Osman Kurukahvecioğlu, Murat Akın, Gonca Barit, Ömer Uluoğlu, Ercüment H. Tekin)

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Kanser, hücrelerde oluşan bir bozulma sonrası hücrelerin gereksiz ve sonsuz çoğalmasıdır. Bu çoğalma sonucu kitle oluşmakta, normal yapıyı bozmaktadır. Kanser hücreleri gereken bölgelere de giderek orada çoğalarak hayatı tehdit etmektedir...

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Kanser hücrelerin gereksiz çoğalmasıdır. Buçoğalma sonucunda kanser hücreleri olmaması gereken bölgelere giderek hayatı tehdit etmektedir.

Meme, süt bezleri ve üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin, yukarıda tanımladığımız şekilde, kontrol dışı olarak çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmelerine meme kanseri denir. Meme kanseri her 8–9 kadından birinde görülmektedir.

  • CERRAHİ Hekimler Birliği Vakfı Türkiye Klinikleri 2002
    Cilt 7 - Sayı 2 - Sayfa 64
  • MEME HASTALIKLARI DERGİSİ 2002 Vol.9
    Sayfa 9
  • NANE LİMON 2004 Sayı 1
    Sayfa 26
  • ANKARA CERRAHİ DERGİSİ 2005 Sayı 15
    Sayfa 67
  • MEME SAĞLIĞI DERGİSİ 2008 Cilt 4
    Sayfa 122
  • UMUD Madde Bağımlılığı ile Mücadele Derneği 2009 Sayı 2
    Sayfa 40
  • Türk Magazin 2009 Sayı 97
    Kapak içi
Anlaşmalı kurumlarımız için lütfen bilgi alınız.